Montessori Kuramı ve Eğitimi Ne Demek?
Montessori ne demek diyenlere ayrıntılı açıklamaları sunabilmek için bu eğitim yaklaşımının temelinden söz etmek gerekmektedir. Dr. Maria Montessori tarafından geliştirilen kuramda, çocukların bireysel gelişim süreçlerinin farklı olabildiğine değinilmektedir. Daha detaylı biçimde belirtmek gerekirse her çocuğun tek ve özel bireyler olarak görülmesi söz konusudur. Böylece çocukların hangi alanlarda daha başarılı oldukları ya da hangi etkinliklerde zorlandıkları da ortaya çıkarılmaktadır. Eğitim modelinin bir diğer özelliği ise bu gözlemlere ulaşabilmek adına çocuklara özgür bir çalışma ortamının sunulmasıdır. Kendilerine bağımsız çalışma ve etkinlik katılımı şansı tanınan çocukların çok daha motive olmuş bir hale geldikleri söylenebilmektedir. Bu bakımdan Montessori modeliyle çocuklara verilen sorumluluk alma olgusunun da yerine getirildiği belirtilebilmektedir.
Montessori modeline dair birden çok prensip bulunmaktadır. Bu Montessori prensipleri sayesinde eğitim yaklaşımının detaylarına ve hangi teknikleri içerdiğine ulaşılabilmektedir. Örneğin çocuğa saygı prensibinde sunulan özgür ortamdan söz edilebilmektedir. Sağlıklı bir iletişimin başlangıcı katı kuralların uygulanmamasından geçmektedir. Bununla birlikte Montessori eğitiminde eğitmenin rolü de oldukça mühim hususlardandır. Çünkü eğitmenin tüm etkinlik sürecinde baskın ve aktif bir rolü bulunmamaktadır. Bunun yerine gözlemleme ya da planlama becerilerinin yüksek olması önemli bulunmaktadır. Böylece etkinlik ve eğitim sürecinde çocukların ilgi alanlarının ya da yeteneklerinin keşfedilmesi mümkün hale gelmektedir. Montessori eğitimini uygulayabilen kişiler eğitmenler, doktorlar, ebeveynler ya da farklı meslek gruplarında çocuklar ile iletişim kuran herhangi bir birey olabilmektedir. Ancak bu eğitim modelinin öğrenilmesi adına bir sertifika programına kayıt olunması en mantıklı seçim olacaktır.
Montessori Uygulamalarının Faydaları
Montessori eğitiminde çocuklara sağlanan katkılardan da bahsedilmelidir. Bu bağlamda Montessori ne demek konusunu daha uygun biçimde aktarmak olağandır. Öncelikle Dr. Maris Montessori’nin bu yaklaşımı geliştirirken saptadığı bulgulardan söz edilebilmektedir. Bu bulgularda çocukların eğitim ortamına yönelik sevdikleri ve sevmedikleri hususlar ortaya çıkmaktadır. Özellikle küçük yaştaki çocukların eğitim süreçlerinde hareketli olmayı sevdikleri görülmektedir. Etkinlikleri uygularken hareket edebilme ve özgür seçimlerde bulunabilme kabiliyeti çocukların motivasyon seviyelerini yükseltmektedir. Bu sayede çocukların eğitim sürecinde daha aktif ve hevesli oldukları görülmektedir. Ancak Montessori yaklaşımının çocuklara tek katkısı çalışma ortamına yönelik değildir. Özgür seçim yapabilme hakkıyla birlikte sayısız karakteristik olgunun gelişimi söz konusudur.
Montessori eğitimini uygulayan eğitmenlerin kesinlikle katı kuralların yanı sıra rutin etkinliklerden de kaçınmaları gerekmektedir. Aksi halde çocukların çoklu boyutlarda kazanımlara sahip olmaları engellenmektedir. Montessori uygulamaları arasında sanat, bilim, dil edinimi, matematik gibi çeşitli alanlar yer almaktadır. Ayrıca erken çocukluk döneminde edinilen genel kültür bilgileri ya da kişisel bakım ve sorumluluk alma bilinci de gelişmektedir. Montessori modeli spesifik olarak 0-6 yaş aralığındaki çocuklarda sıklıkla tercih edilmektedir. Dolayısıyla bu süreçte hangi etkinliklerin uygulanacağı ya da hangi materyallerin etkinliklere dahil edileceği de eğitmenlik eğitiminde aktarılmaktadır. Doğru etkinlik materyallerinin tercihi eğitim sürecini doğrudan etkilemektedir. Bunun yanı sıra hazırlanmış çevre prensibine bağlı kalınarak düzenlenen bir eğitim ortamında hareket kabiliyetinden etkinlik başarısına kadar daha verimli bir sonuca ulaşılmaktadır.
Montessori Uygulamaları Hakkında Detaylar
Montessori uygulamalarının her yaşa göre değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. Montessori ne demek olgusunu yanıtlarken bu eğitim modelinin karma bir model olduğu da anlatılmalıdır. Çünkü Montessori eğitim gruplarında farklı yaş aralığındaki çocuklar bir arada eğitime dahil edilebilmektedirler. Bunun yanı sıra çocuklar aynı yaş aralığında olsa dahi yaşları değişkenlik gösterebilmektedir. Çocuklar bireysel olarak gözlemlendiği için bu durum sorun yaratmadığı gibi iletişim ortamının canlılığını da artırabilmektedir. Özgür seçimleriyle sorumluluk bilincini geliştiren çocuklar aynı zamanda sosyal çevre edinimlerini de geliştirmektedirler. Kendinden daha küçük ya da daha büyük yaştaki çocuklarla iletişimde bulunan veya etkinlik sürecini yürüten çocukların farklı gözlemleri yapabilmeleri mümkün hale gelmektedir.
Montessori eğitiminde çocukların sevip sevmedikleri etkinlik ortamına fazlasıyla önem verilmesi gereklidir. Örneğin çocukların hareket özgürlüğünü sevmelerinin yanı sıra deneme ve yanılma sürecinde de daha başarılı oldukları gözlemlenmektedir. İşte deneyimsel öğrenme sağlanan Montessori modelinin çocuklara ve eğitime katkılarından biri de bu husustur. Elbette çocukların tehlikeli olabilecek materyallerden ya da davranışlardan uzak tutulmaları gerekecektir. Montessori eğitmeninin görevlerinden biri de tam anlamıyla budur. Çocukların gözlemlenmelerinin amacı zorluk çektikleri etkinlik anlarında ya da olumsuz etkileşim anlarında desteklenmeleridir. Montessori modeli, çocukların bireysel kazanımlarının keşfedilmesiyle birlikte psikolojik ya da fizyolojik problemlerinin de fark edilmesine olanak tanımaktadır. Sorunların haricinde özel yetenekli çocukların ilgi duydukları alanlar da ortaya çıkarılabilmektedir. Bu ayrıntılı eğitim modelinin uygulanması için her yaşa uygun etkinliklerin de öğrenilmesi yerinde olacaktır.
Diğer makalelerimiz için tıklayın